Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görevini teslim alırken, ‘rasyonel’ olmaktan bahsedince kalabalık bir kesimin gönlünü aldı. Son yıllarda ‘ne yaşadığımızdan’ ziyade ‘neden yaşandığı’ anlaşılmaya çalışılan ekonomik ortamda, Şimşek’in geçmiş dönem icraatlarıyla bugünkü konjonktür karşılaştırılınca ‘daha başımıza ne gelebilir’ isyanından uzak duruyoruz, çünkü bu soruyu ne zaman sorsak sürprizler konusunda cömert bir coğrafyada bulunuyoruz. Objektif kalmaya çalışırken, muhalif olmakla yaftalanan iki önemli isimden, öyle bir çağrı geldi ki ‘biz ne yaşıyoruz?’ sorusunun bitmeyeceği anlaşıldı.
Mehmet Şimşek, artık yeminli resmi Hazine ve Maliye Bakanı oldu. İlk icraatını tweet atarak ‘sabır istemek’le yaptı.
Özgür Demirtaş, uzun süredir uygulanan ekonomi politikalarına eleştiriyle yaklaşan bir isim olurken, dün Mehmet Şimşek’in ve politikalarının tarafsız bir gözle desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Sonrasında Prof. Dr. Demirtaş, detaylı bir açıklama daha paylaştı.
Muhalif çizgisiyle öne çıkan medyanın duayen isimlerinden Uğur Dündar da dün Mehmet Şimşek için “yardım” çağrısı yapınca ortalık bir miktar daha karıştı.
“Hazine ve Maliye Bak. Mehmet Şimşek ve ekibine hepimiz yardım etmeliyiz” diyen Dündar’a her kesimden tepki yağdı.
Siyasi görüşlerimizi bir yana bırakıp sorunu çözmeye odaklanmalıyız. Zira bu ülke hepimizin. Kriz derin, durum vahim. O kadar ki başarısızlık ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum. Unutmayalım; başka Türkiye yok!
Çalışma ekonomistleri bu çağrıları doğru bulmazken,
Destekleyenler yok denecek kadar azdı.
Durumu abartanlar görülürken,
Emeğini adamaya hazır(!) olanlar da vardı.
Büyük resmi görmekte geç kalınmadı.
Daha ilerisini bile görenler vardı.
Yine ayrışmayı başardığımız bir konu vardı.
Mesleki etikle de gözlem yapanlar olduğu gibi,
Sorumluluk duygusunu ağır basması da cabasıydı.
Velinimetler ortadaydı.
Siz, Mehmet Şimşek’e yardım edebilenlerden misiniz?
Edemeyenlerden mi? Yorumlara bekliyoruz.
Size de bazı sahipsiz yardım çağrılarını hatırlatmadı mı?
