Oksitosin bağlanma hormonudur, şefhattir. Birlikte yaşayan insanlarda salgılanır.
Üreme, doğum ve emzirmeyle ilgili bir hormondur ve nörotransmitterdir. Empati, güven, cinsel aktivite ve ilişki güçlendirmeyle de ilişkilendirilir. Oksitosin seviyeleri, sarılma ve orgazmla birlikte yükseldiği için “güven, aşk hormonu” olarak da bilinir.
Oksitosin; stres, anksiyete ve bağırsak problemleri gibi birçok durumla ilgili olarak fayda sağlar. Bu hormon, beyinde Hipotalamus’ta sentez edilir ve arka Hipofiz’den salınır. Oksitosin, özellikle orgazm sırasında, hem kadınlarda hem de erkeklerde salgılanır ve çiftlerin duygusal bağlarını ve ilişkilerini güçlendirici rol oynar. Adı üstün de aşk hormonu olduğu için afrodizyak etkilere de sahiptir.
Oksitosin güven, cömertlik, fedakârlık gibi kişilik özelliklerini güçlendirir. Uzmanlar öz saygıyı da yükselttiğini keşfetmiştir. Oksitosin kaygıyı azaltır.
23-35 yaşları arasında, emziren, emzirmeyen 22 kadından, aşk ya da sevişme gibi olumlu veya kayıp gibi olumsuz bir duygu hissetmelerine neden olan geçmiş bir ilişki olayını hatırlamaları ve yeniden deneyimlemeleri istendi.
Geleneksel yöntemlerle evde hazırlanan konserveler için önemli uyarılarda bulunan halk sağlığı uzmanı olarak görev yapan Dr. Raşit Dursun, “Küflenmiş, kabarmış, rengi ve kokusu değişmiş, kapağı bombeleşmiş veya sızdırmış konserveler asla tüketilmemeli, tadına dahi bakılmamalıdır” dedi.
Uzmanlar yeni nesiller eskisi kadar dışarı çıkmadığı için Z kuşağında artan “körlük salgını” riskine karşı uyarıda bulundu. Buna göre sürekli teknolojik cihazların ekranlarına bakmak ve gün ışığından uzak kalmak körlük dalgasını tetikleyebilir.