“Asrın felaketi” tabir edilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Defne ve Antakya ilçelerindeki iş yerleri hasar alan ve depremden yaklaşık 6 ay sonra üretime yeniden başlayan kadınlar, dokudukları kumaş ve hazırladıkları zeytinyağı ile “kadın eli”nin kıymetini ortaya koyuyor.
AA muhabirinin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) “Depremden Etkilenen Küçük İşletmelerin Desteklenmesi Hibe Programı” çerçevesinde İsveç’ten sağlanan fonla destek sağladığı depremzede kadın girişimcileri ele alındığı dosya haberin ikinci bölümünde, Hatay’daki tekstil ürünleri ve zeytinyağı üreticisi kadınlarla röportaj yapıldı.
Defne ilçesindeki Gümüşgöze Mahallesi’nde bulunan atölyesinde tekstil ürünleri üreten Sevim Baklacı, terzi olan eşinden öğrendiği mesleğine, 2012 yılından beri devam ediyor.
KOSGEB’in sağladığı hibe desteği ile çarşaf, yastık kılıfı ve masa örtüleri üreterek işine başlayan Baklacı, 6 Şubat’taki depremlere kadar kendi atölyesinde 35 kişi ile iç giyim alanında aralıksız çalıştı.
Eşi ile üretime kaldıkları yerden devam ediyorlar
Baklacı, üretim atölyesinin duvarlarının depremlerde hasar aldığını belirterek, “Depremden 6 ay sonra üretime yeniden başladık. Şu an eşim ve 10 personelimiz ile üretime kaldığımız yerden devam ediyoruz.” dedi.
Tekstil alanında ihtiyaç duyulan lastiklerin üretimini de kendi bünyelerinde yapmayı istediklerini anlatan Baklacı, “Aklımızda bir proje var. 400 metrekare bir iş yeri yaptık, hazır durumda. Verilecek destekle buraya tekstil malzemeleri alıp gerekli olan tüm ürünleri baştan aşağı üretmek istiyoruz.” diye konuştu.
Baklacı, usta öğretici olduğunu da belirterek, verdiği eğitimlerle el emeğini gelecek nesillere aktardığını söyledi.
Kadınların başaramayacağı hiçbir şey olmadığına dikkati çeken Baklacı, “Kadınlarımız güçlü. Yeter ki istesinler, mücadele versinler. Emek verdikten sonra her şey arka arkaya geliyor.” ifadelerini kullandı.
İlçedeki konteyner iş yerinde “tescilli” zeytinyağını tüketici ile buluşturuyor
Antakya’da doğup büyüyen Saadet Çatal da Serinyol Mahallesi’ndeki konteyner iş yerinde, 2018’de tescilini aldığı ve markalaştırdığı zeytinyağının satışını yapıyor.
Finans sektöründe 10 yıl çalıştıktan sonra “dede mesleği” zeytinciliğe başlayan Çatal, içindeki doğa aşkı ile üretmeye devam ediyor.
Çatal, çocukluğunun tarlalarda geçtiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Üniversiteden mezun olduktan sonra bankacılık sektöründe çalıştım ama içimde hep doğa ile ilgili bir şeyler yapmak vardı. Böyle bir fırsatım varken bunu değerlendirmek istedim. Depremden 4 ay önce işletmemi kurmuştum ama maalesef asrın felaketini yaşadık. İşletmem hasar aldı, içindeki eşyalarım gitti, depolarımız yıkıldı, oradaki ürünlerimiz ziyan oldu. Şimdi ise yeniden toparlanmaya çalışıyor, üretime devam ediyoruz.”
Desteklerin önemini vurgulayan Çatal, depremden zarar gören üreticilerin, üretim yerleri açabilmeleri için daha fazla maddi desteğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Çatal, tüm kadınların doğuştan güçlü olduğuna işaret ederek, “Bizim ellerimiz çelikten, kalplerimiz altından. Dolayısıyla her işi parlatıp güzelleştiriyoruz. Yılmamak gerekiyor. Özellikle bu şehirde kadın elinin çok büyük kıymeti var. Kadın varsa bir şehir ayağa kalkar diye düşünüyorum. Kadın demek, ekonominin canlanması demek.” dedi.