Yankı Bağcıoğlu’ndan ‘teğmenler’ tepkisi: ‘Trajikomiğin de ötesinde bir hukuk faciası’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bağcıoğlu: Teğmenlerimizin Yanındayız, Suç Yok
CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, 30 Ağustos’ta Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından, yeni mezun teğmenlerin kılıçlı yemin etmesine ilişkin başlatılan soruşturma hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bağcıoğlu, Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu’nun TSK’dan ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkine ilişkin yapılan tebligatın üzerinde durdu.
“Bu Ritüel Yıllardır Yapılıyor”
Bağcıoğlu, konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Bu konudaki duruşumuzu zaten baştan beri açıkça ifade ettik. ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ ifadesi kesinlikle suç unsuru taşımaz. Ne demeleri gerekiyordu ki? Trikupis’in askerleri mi demeleri gerekiyordu? Diğer yemin ise uzun yıllardır devam eden bir sürecin bir parçası. 2023’e kadar sürmüş bir ritüel. 2023’te Milli Savunma Üniversitesi Rektörü tarafından bu yemek yönergeden çıkarılmış. Ancak bu yasağın bir emri olmadığını belirtmek gerek. Sadece tören programından çıkarılmış. 2024’te teğmenlerimiz tören sonrasında, protokol tören alanını terk ettikten sonra yapılan bir faaliyet. Bu ritüel zaten yıllardır devam ediyor. Kılıç çatma olayı hem 2021’de Hava Harp Okulu’nda hem de Deniz Harp Okulu’nda aynı anda törende gerçekleşiyor.”
“Teğmenlerimizin Yanındayız”
“Kesinlikle bir art niyet, siyasi bir baskı mevcut” diyen Bağcıoğlu, şunları ekledi: “Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin, tüm bu siyasi baskılara rağmen Yüksek Disiplin Kurulu kararlarında mantığın, adalet duygusunun öne çıkacağına inanıyorum. Yıllardır sorun yaratmayan bir ant antrenmanı. Ayrıca, tören dışında gerçekleşen bir etkinlik. Dolayısıyla, 20. madde kapsamında suçlamaların uygun olmadığını düşünüyorum. Bu konuda teğmenlerimize destek olacağız. Emekli bir asker olarak bunu açıkça belirtiyorum. Emekli askeri hakimler, emekli askeri savcılar şu anda teğmenlerimize hukuki destek sağlamak için gönüllü olarak yanlarında yer alıyor.”
“Kesinlikle Bir Suç Unsuru Yok”
Bağcıoğlu, 16 Ağustos 2024 tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığı mezuniyet töreninde de benzer bir seremoni yapıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Burada kesinlikle bir suç unsuru bulunmuyor. Teğmenler haksız yere mağdur ediliyor, bu konuyu takip edeceğiz. Eğer olumsuz bir sonuç çıkarsa, hukuka uygun şekilde teğmenlerimizin haklarını korumak için gereken adımları atacağız. Teğmenlerimizin yanındayız.”
“Siyasi Baskıya Neden Olan Olay ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ Denmesi”
Teğmenler raporunda “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesine değinilmemesine ilişkin Bağcıoğlu, şunları söyledi: “Mustafa Kemal her zaman bu topraklarda kazanır. Teğmenlerin ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ demelerini suçlama biraz absürt. Tören sona erdi. Tören faaliyeti tamamlandı. Hizmete engel bir durum söz konusu değil. Suçlama yapmaları beklenen bir durum değil ama gerçek rahatsız eden olay, siyasi baskıya yol açan şey ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ ifadesiydi. Aksi bir durumda, örneğin Özel Kuvvetler Komutanlığı mezuniyet töreninde bu yemini etmeleri sıkıntı yaratırdı veya daha önce bu yemin Cumhurbaşkanı ve protokolün önünde edilseydi. Sorun yaratmadı. Demek ki ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ ifadesinin kullanılması rahatsızlık yarattı.”
“Bir Hukuk Faciası”
Bağcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olayı tamamen trajikomik buluyorum. Trajikomikten öte, bu bir hukuk faciası. 20-21 yaşındaki gençlerin 5 yıl boyunca verdikleri eğitim sonrasında bu heyecanı atmaları gereken büyük bir an. Amerikan West Point Kara Harp Okulu’nda da aynı şekilde yapılır. Burada sadece Mustafa Kemal Atatürk’e ve laik demokratik cumhuriyete bağlı olduklarını ifade ediyorlar. Suç unsuru ya da bir başka problem yok. Bu kılıç çatma olayı yıllardır süregelen bir gelenektir. Dolayısıyla, bir hukuk faciası olduğunu düşünüyorum. Çocukların Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinden ciddi şekilde üzgünüz. Umarım Yüksek Disiplin Kurulu adil bir karar verir. Hukukun üstünlüğüne, adalete ve demokrasiye dayalı bir karar alırız.”